SÜRRENALEKTOMİ AMELİYATI
Genel anestezi kullanılır. Böbrek üstü bezinin tamamının çıkarılmasıdır. Diğer böbrek üstü bezi çıkarılan bezin tüm fonksiyonlarını üstlenecektir. Açık ameliyatta gövdenin ön bölümünde kaburgaların 2-3 cm altından kaburgalara paralel 25-30 cm.lik bir kesi ile operasyon gerçekleştirilir. Açık ameliyat dışında laparoskopik olarak sürrenalektomi uygulanabilir. Ciltten yerleştirilen 4 veya 5 adet ince boru içinden çalışılarak ameliyat gerçekleştirilir. Operasyon başlangıcında mesaneye bir kateter ve bitiminde operasyon bölgesine bir dren yerleştirilir.
Şekil 1 : Böbrek üstü kanserinin laparoskopik veya açık yöntemle kesilerek dışarı alınması
BU AMELİYATIN RİSKLERİ
Operasyon sırasında vücudunuza verilen pozisyona bağlı olarak operasyondan sonra kas ağrıları olabilir.
Büyük böbrek üstü bezi damarlarından kanama olabilir. Bu durumda ek cerrahi girişim ve kan nakli gerekebilir.
Böbrek üstü bezinden salgılanan hormonların tansiyon ve nabız gibi hayati parametreleri düzenlemesi nedeniyle böbrek üstü bezinden kaynaklanan bu tümörün bu hormonları salgılama olasılığı da yüksektir. Bu yüzden ameliyat öncesi yapılan tetkiklerde böyle bir durum saptanırsa endokrinoloji bölümünün de önerileriyle bu yönde önce tedavi alınması, ameliyat öncesi ve ameliyat sırasında bu yönde gerekli ilaçların hazır bulundurularak ameliyata girilmesi gerekmektedir. Ameliyat sırasında tüm önlemler alınsa bile ani gelişen yüksek tansiyon veya düşük tansiyon ile nabız sayısında ani artışlar ve azalmalar olabilmektedir. Çok nadiren tansiyon yükselmesi tüm müdahelelere rağmen kontrol edilemekte ve kafa içi kanamaya veya kalp krizine neden olabilmektedir. Bu durumlarda hastaların yoğun bakım ihtiyacı olabilmekte hatta bazı hastalar da kaybedilebilmektedir.
Cerrahi sırasında böbrek üstü bezinin barsaklara veya böbreğe ileri derecede yapışık olması durumunda gerekirse barsağın o bölümünü ve böbreği de çıkarmak gerekebilir. Bu durum ameliyat yarasının daha uzun olmasına, geçici veya kalıcı ileostomi veya kolostomi gereksinimine ve hastanede kalış süresinin uzamasına neden olabilir.
Karın içinde gizli kanama olabilir. Bu durumda sıvı tedavisi veya ek cerrahi girişim gerekebilir. Kanama durmaz veya kontrol edilemezse ek cerrahi girişime ihtiyaç olabilir.
Karın içinde cerahat birikmesi gibi enfeksiyon komplikasyonları gelişebilir. Bu durumda antibiyotik tedavisi ve ek cerrahi ile boşaltılma gerekebilir.
Özellikle erkek hastalarda, ameliyat sonrası idrar kesesinin rahat boşalamaması nedeniyle idrar sondası gerekebilir. Bu durum genelde geçicidir ve idrar kesesi fonksiyonları normale gelene kadardır.
Barsak içeriğinin kaçağına neden olan barsak yaralanması olabilir. Bu durum ameliyat yarasının daha uzun olmasına, geçici veya kalıcı ileostomi veya kolostomi gereksinimine ve hastanede kalış süresinin uzamasına neden olabilir.
Ameliyat sonrası barsak hareketleri yavaşlayabilir ve durabilir. Barsaklarda şişkinlik ve kusmalara neden olabilen bu durumda sıvı ve antibiyotik gerekebilir ve hatta ek cerrahi girişime ihtiyaç doğabilir.
Bazı hastalarda yara iyileşmesi anormal olabilir, bu durumda yara ağzı kalınlaşabilir, kızarık veya ağrılı olabilir. Ameliyat esnasında sinir kesisine bağlı kas güçsüzlüğü ve buna bağlı fıtığa benzer bir görünüm oluşabilir.
Yara yerinde fasyanın dikişlerinin atmasına bağlı kısa veya uzun dönemde fıtıklaşma görülebilir.
Özellikle şişman hastalarda, kısmen veya tamamen yara yeri açılması gelişebilir ve ek cerrahi girişime ihtiyacı olabilir.
Ameliyat sonrası barsaklar arasında yapışıklıklar gelişebilir. Kısa dönemde veya uzun dönemde gelişebilecek bu komplikasyonda cerrahi tedavi
Genel böbrek fonksiyonlarında sınırda bozukluk olan kişilerde ameliyat sonrası dönemde böbrek yetmezliği gelişebilir. Diyaliz ihtiyacı olabilir.
Hastalığınız hakkında bilmeniz gerekenler :
Böbrek üstü bezinizde tümör bulunmaktadır. Bu tümörün yapılan radyolojik ve laboratuar tetkikleri sonrasında büyük olasılıkla kötü huylu olduğu düşünülmektedir. Tümörün kesin tanısının konması için yapılacak biyopsi genellikle yeterli sonuç vermediğinden cerrahi esnasında bir kısmının alınıp frozen (patolojik) inceleme sonrasında sonuca göre böbrek üstü bezinizin tamamının veya kitlenin yeri sayı ve boyutuna göre başlangıçtan itibaren tamamının veya çok nadiren bir kısmının alınması düşünülmektedir. Nihayi sonuç ancak böbrek üstü bezinin tamamının çıkarılması sonrası patolojik inceleme sonrasında öğrenilecektir.
Girişimin yapılmaması durumunda neler olabilir ? :
Tümörlü böbreküstü bezi vücudunuzda kalmaya devam etmesi durumunda zaman içinde etkilenen böbrek üstü bezinin fonksiyonlarında kayıp, aşırı miktarda hormon salgılanması veya hormon yetersizliği (bu hormonların vücudun çeşitli organlarında gösterdiği etkiye bağlı yaygın yan etkiler), büyüyen kitlenin komşu organlara (barsaklar, pankreas, dalak, karaciğer, akciğer vb) basısına bağlı bulgular (bulantı-kusma, barsak tıkanıklığı, karaciğer ve pankreas yetmezliği, solunum sıkıntısı, ağrı gibi), hastalığın vücudunuzdaki diğer organlara yayılması, genel vücut bitkinliği, kemik ağrıları gibi şikayetler gelişebilir ve yaşam sürenizin kısalabilir.
Nasıl bir tedavi/girişim uygulanacak
Alternatif olarak seçilmiş vakalarda laparoskopik olarak surrenalektomi uygulanabilir. Ciltten yerleştirilen 4 veya 5 adet ince boru içinden çalışılarak ameliyat gerçekleştirilir. Operasyon başlangıcında mesaneye bir kateter ve bitiminde operasyon bölgesine bir dren konur. Operasyonun sonunda uygun bir kesiden böbrek üstü bezi çıkarılır. Laparoskopik girişimlerin hastanede kalış, iyileşme süreleri, ağrı kesiciye ihtiyaç duyma, işe ve günlük yaşama dönme süreleri daha kısa ve kozmetik görünümü daha güzel olmaktadır.
Ortaya çıkabilecek yan etkiler:
Sık görülebilen yan etkiler: Ağrı
Nadir görülebilen yan etkiler: Yara yerinin enfeksiyon kapması, yara yerinin kısmi yada tamının açılması, uzamış ileus (geçici barsak tıkanıklığı), peritonit (karın zarı ilthabı)
Çok nadir görülebilen yan etkiler: Çevre damarlarda yaralanmaya bağlı kanamalar, dikişlerin tutmaması, barsak, karaciğer veya dalak yaralanması, idrar yolu enfeksiyonu, kana enfeksiyon karışması (bakteriyemi ve/veya sepsis), karın içi abse oluşumu
Hastanın girişimin şekli, zamanı, yan etkileri, başarı oranı ve başarıdan ne kastedildiği, girişim sonrası ile ilgili soruları :
Ameliyat genellikle önceden planlanmış olarak nadiren de kitlenin bası etkilerine ve hormon düzensizliğine bağlı acil şartlarda genel anestezi altında yapılır. Böbrek üstü bezinin tamamı çıkarılır. Gerekli görülürse bölgedeki lenf bezleri de çıkarılır. Diğer böbrek üstü bezi çıkarılan bezin tüm fonksiyonlarını üstlenecektir. Gövdenin ön bölümünde 25-30 cm.lik bir kesi ile operasyon gerçekleştirilir. Operasyon başlangıcında mesaneye bir kateter ve bitiminde operasyon bölgesine bir dren yerleştirilir. Operasyonun başlangıcında hastalara burundan mideye uzanan bir tüp takılarak mide ve barsak içeriğinin temizlenmesi ve operasyonun kolaylaştırılması amaçlanır. Bu tüp ameliyattan sonra birkaç gün içinde çekilecektir.
Başarıdan kasıt tümörlü böbreküstü bezinin vücuttan minimal komplikasyonla tamamen uzaklaştırılmasıdır. Böylece böbrek üstü bezindeki tümörün vücudunuzun diğer organlarına bası veya yayılarak yapacağı komplikasyonlar, hormon düzensizliğine bağlı gelişecek komplikasyonlar ve yaşam sürenizin kısaltması engellenmeye çalışılır. Böbrek üstü bezi tümörü küçük ve tümörü böbrek üstü bezi dışına çıkmamış olgularda başarı şansı yüksek (%80-95) olup bu hastaların tümörsüz bir yaşam yakalama şansı yüksektir.
Vücuttaki diğer börek üstü bezi normal şartlarda vücudun tüm ihtiyacını karşılamaktadır. Fakat böbrek üstü bezi tümörleri 2 taraflı görülebileceği için ameliyattan sonra diğer taraftaki böbrek üstü bezinin ve hormon düzeylerinin takibi gerekmektedir.