Şok Dalga Tedavisi
ERKEKLERDE SERTLEŞME SORUNU NEDİR ?
Sertleşme sorunu, cinsel birleşme için tatmin edici sertleşmeyi sağlayamama veya yeterince sürdürememe olarak tanımlanır. Günümüzde dünya üzerinde 200 milyondan fazla insanı etkilemekte olup, 40 yaşın üzerindeki erkeklerin % 72’sinde değişen derecelerde görülmektedir.
SERTLEŞME SORUNUN ALTINDA YATAN NEDENLER NEDİR ?
Eskiden sorun daha çok psikolojik nedenlere bağlanırken, günümüzde altında organik bozuklukların yattığı anlaşılmıştır. En sık sebep penis damarlarını bozan şeker, kalp damar, hipertansiyon gibi hastalıklar, kanda kolesterol ve yağ oranlarının artması, prostat kanseri için yapılan ameliyatlardır.
Düşük fiziksel aktivite, sigara, alkol, şişmanlık ve obezitede sertleşme sorununa yol açabilmektedir.
SERTLEŞME SORUNU NASIL TEDAVİ EDİLİR ?
Hareketsiz bir yaşam şekli varsa düzenli egzersize başlama, kilo sorunu varsa diyet ve kilo verme önemlidir. Hastaların büyük çoğunluğu ağızdan kullanılan ilaçlarla tedavi edilmektedir. Kalp hastalığına bağlı nitrat türevi ilaç kullananlarda sakıncalı olup, şeker hastalığında ve kansere bağlı prostat ameliyatından sonra başarısız kalınmaktadır. Penis içine uygulanan enjeksiyon ve vakum cihazları çoğu hastaya uygun değildir. Penis içine protez takılması cerrahi bir işlem olup riskleri sebebiyle çoğu hasta tarafından olumsuz karşılanmaktadır.
İşte tüm bu nedenlerden dolayı günümüzdeki araştırmalar sertleşme sorununun tedavisinde ilaç kullanımını ortadan kaldıracak kalıcı tedavi yöntemleri üzerinde yoğunlaşmıştır.
Son yıllarda sertleşme sorununun tedavisinde düşük yoğunluklu vücut dışından şok dalga tedavisi giderek artan oranda uygulanmaktadır. Şok dalgası uygulanan alanda hücreleri ve büyüme faktörleri uyarılarak o bölgede yeni damar oluşumuna yol açmaktadır. Penise uygulandığında kan akımını arttırmakta, 1. aydan sonra yeni damarlar oluşturmakta etkisini 6. ayda korumakla 2 yıl kadar sürdürmektedir. Hiçbir yan etki ve zararı olmaması büyük bir avantaj olup tedavi tekrarlanabilmektedir. Hastaya en az zarar veren tedavi yöntemidir.
DÜŞÜK YOĞUNLUKTA ŞOK DALGA TEDAVİSİ NEDİR ?
Şok dalgaları sürekli iletilen ses dalgalarıdır. Şok dalga tedavisi, vücut dışında oluşturulan şok (basınç) dalgalarının bir başlık vasıtası ile vücudun istenilen bölgesine odaklanmasına dayanan yeni bir tedavi yöntemidir.
Tıp alanında şok dalga tedavisi, ilk olarak 1980’lerde yüksek yoğunlukta uygulanarak böbrek taş tedavisinde başarı ile kullanılmıştır. Orta yoğunlukta şok dalgaları antienflamatuvar özellik göstererek iyileşmeyen kırıklar, eklem ağrıları, topuk dikeni, tenisçi dirseği gibi ortopedik hastalıklarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Düşük yoğunlukta şok dalgasının ise yeni damar yapıcı özelliği olup erektil disfonksiyon (sertleşme sorunu), geçmeyen kronik ağrılar, iyileşmeyen yaralar, kalp krizi sonrası kansız kalan kalp kalp dokusunda uygulanmaktadır.
ŞOK DALGASININ VÜCUDA BİR ZARARI VARMIDIR ?
Şok dalgası tamamen zararsız ve yan etkisi olmayan bir yöntemdir. Uygulama esnasında kişi herhangi bir ağrı, sızı veya yanma hissetmemektedir.
ŞOK DALGA TEDAVİSİNİN KULLANILDIĞI RAHATSIZLIKLAR NELERDİR ?
A. Ürolojik Hastalıklar :
- Erektil disfonksiyon, empotans, iktidarsızlık, sertleşme sorunu
- Kronik prostatit
- Peyronie hastalığı (peniste eğikliğe veya ağrıya yol açan plak şeklinde sertlikler)
B. Fizik Tedavi ve Ortopedik Hastalıklar :
Fizik tedavi ve ortopedinin birçok hastalıklarında özellikle topuk dikeni, omuz ve dirsek ağrılarında sıklıkla kullanılır.
C. Cildiye ve Estetik
- Sellülit
- Zayıflama ve incelme
- Yağ eritme
- Cilt sıkılaştırma
- Doğum çatlakları
- İyileşmeyen yaralar
TEDAVİ SÜRESİ NE KADARDIR ? KAÇ SEANSTA UYGULANIR ? ?
Ortalama 1 seans 20-25 dakika sürer. Yumuşak dokularda 5-7 gün ara ile yapılan 3-6 seans sonrasında yüksek oranda iyileşme gözlenmekte ve 4-6 hafta içerisinde ağrı ve şikayetler büyük oranda ortadan kalkmaktadır. Hastanın yaşam kalitesinde belirgin düzelme gözlenmektedir.
ŞOK DALGA TEDAVİSİNİN AVANTAJLARI NELERDİR ?
- Ayaktan tedavi, yatış gerektirmez
- Anestezi gerektirmez
- Ağrısız işlem
- Hızlı sonuç
- İlaçsız tedavi
- Yaşam kalitesinde artış
ESWT TEDAVİSİ HANGİ DURUMLARDA UYGULANMAMALIDIR ?
Kanserli hastalarda, kalp pili bulunanlarda, hamilelerde, aspirin gibi kan sulandırıcı ilaç kullananlarda, henüz kemik gelişimini tamamlamamış bireylerde, akciğer gibi içinde hava olan organların üzerinde, uygulama alanında aktif enfeksiyon mevcutsa ve baş boyun sinirlerine yakın bölgelerde uygulanmamalıdır.
TEDAVİNİN YAN ETKİLERİ NELERDİR ?
Ciltte oluşan hafif kızarıklık, nadiren şişlikten başka yan etkisi yoktur. Hasta tedaviden sonra günlük işlerini rahatlıkla yapabilir.
BAŞARI ORANLARI NEDİR ?
ESWT tedavisinin başarı oranı ortalama %80’dir. Sertleşme sorununda %70-80, Topuk dikeninde %85, tenisçi ve golfçü dirseğinde %70, omuz kireçlenmesinde %80 başarı oranına sahiptir.