BÖBREK KİSTİNİN PERKÜTAN NEFROSTOMİ TAKILARAK ABLASYON AMELİYATI
Karın arka yan duvarından (böğürden) böbrek kisti içine idrar drenaj tüpü (nefrostomi katateri) konması işlemine perkütan kiste nefrostomi takılması adı verilir. İşlem sırasında böbrek kistine karın arka yan duvarından bir iğne ile girilip, girişimin yapılacağı bölgeye lokal anestezik madde verilerek hastanın işlem sırasında ağrı duyması engellenmeye çalışılır. Cilde yaklaşık 0.5 cm’.lik küçük bir kesi yapılır. İçinden kateter geçmesine izin veren bir iğne ile ultrasonografi eşliğinde böbrek kisti içine girilir. İlaçlı opak madde verilerek kist içi görüntülenir, idrar toplayıcı sistemle bağlantı olup olmadığı anlaşılır (Şekil 1).
Şekil 1 : Böbrek kisti içerisine iğne ile girilip opak ilaç verilerek radyolojik olarak görüntülenmesi.
Sadece kist görüntülendiğinden emin olunduktan sonra iğnenin içinden bir kılavuz tel geçirilerek böbrek kisti içinde bırakılır. Bu kılavuz tel üzerinden geçirilen farklı kalınlıklardaki tüplerle ciltten böbrek kistine kadar olan kısım genişletilir. Genişletilen bu yoldan yine kateter üzerinden böbrek kistindeki sıvının drenajı sağlayacak nefrostomi kateteri geçirilir ve kateterin bir ucu böbrek kisti içinde diğer ucu cilt dışında bırakılır (Şekil 2).
Şekil 2: Böbrek kisti içerisine ince bir nefrostomi tüpü konularak içerisinden kist duvarını yakıcı ilaç verilmesi.
Kılavuz olarak kullanılan kateter çıkarıldıktan sonra kateter cilde dikişle sabitlenir. Takılan bu nefrostomi kateteri ile böbrek kistindeki sıvı dışarıya katetere bağlı bir torbaya akıtılır. Akabinde genelde kisten gelen sıvının %10 kadar hacminde %96’lık etanol ile nefrostomi kateterinden ablatif yakıcı ilaç verilir. Kistten gelen sıvının miktarına göre her gün takip edilerek 50 cc altına düşünceye kadar birkaç seans ilaç verilir.
Lokal anestezi uygulamasının içerdiği riskler;
-
Anestezi yeterli düzeyde etkili olmayabilir ve işlem sırasında bir miktar ağrı duyulabilir.
-
Kullanılan lokal anestezik maddeye karşı aşırı duyarlılığı olanlarda solunum ve kalp durmasına kadar ilerleyebilen alerjik reaksiyonlar görülebilir.
-
Lokal anestezi yapılan bölgede bölgesel reaksiyonlar(kızarıklık, kaşınma, şişlik, ısı artışı gibi) görülebilir.
Hastalığınız hakkında bilmeniz gerekenler :
Basit böbrek kistleri, insan böbreğinde bulunan en yaygın lezyonlardır. Basit kistler hem erişkin hem de çocuklarda görülebilen, yaşla birlikte görülme oranları giderek artan lezyonlardır. Erişkinlerde 40 yaşında yaklaşık %20, 60 yaşından sonra ise %50 oranında görülmektedir. Erkeklerde görülme oranı kadınlardan daha fazladır. Genellikle herhangi bir şikayete yol açmazlar. Basit böbrek kistleri bir veya birden fazla, tek taraflı veya iki taraflı olabilir ve şekil olarak yuvarlak veya oval olup içleri plazma gibi şeffaf veya saman rengi sıvı ile doludur.
Kistler klinik olarak kendilerini karında kitle, ağrı, hipertansiyon veya idrarda kanama şeklinde gösterirler. Ayrıca kitle basısına bağlı olarak böbrek idrar toplayıcı sisteminde genişlemeye sebep olabilir. Takiplerde boyutları aynı kalabileceği gibi artışta gösterebilirler. Takiplerde kistin karakter değiştirip değiştirmediği önemlidir. Ultrasonografi veya BT incelemelerinde kist içinde kan, abse, kalsifikasyon varlığında kistik kanser akla gelmelidir.
Birçok basit böbrek kistinin tanısı tesadüfen konur ve genellikle böbreğin çevresinde yerleşimlidirler ve semptom vermezler. Bu yüzden çoğu böbrek kistine genellikle müdahale gerekli değildir. Eğer kist büyükse yan ağrı, idrarda kanama , hipertansiyon ve böbrek içinde idrar yollarına bası ile şişmeye neden oluyorsa tedavi edilmelidir.
En basit, hastaya en az zarar veren, hastanede yatmayı ve genel anestezi gerektirmeyen yöntemlerden biri ciltten ince bir iğne ile girip kistin görüntülenmesi kanser açısından sıvı alınıp incelenmesi ve ince bir tüp konularak içinden kist duvarını yakmak için bir ilaç verilmesi yöntemidir. Nüks oranı ilaç verilmezse %88 ilaç verilirse %30 civarında olup gerektiğinde tekrar yapılabilmesi bir avantajdır. Bu nüksün önlenmesi için perkütan böbrek kistine nefrostomikateteri takılması ve ablasyon işlemi uygulanması gerekmektedir. Bunun dışında laparoskopik veya açık yöntemle kistin çıkarılması işlemi de uygulanmaktadır.
Girişimin yapılmaması durumunda neler olabilir ? :
Eğer kist büyükse yan ağrı, idrarda kanama , hipertansiyon ve böbrek içinde idrar yollarına bası ile şişmeye neden olabilmektedir. İdrarın boşaltılamaması durumunda böbrekte genişleme ve ağrı, idrar yolu enfeksiyonu gelişimi, böbrek fonksiyonlarında bozulma, taş oluşumu gibi komplikasyonlar gelişebilir. Böbrek fonksiyonlarının bozulması sonrasında diğer böbrekte de fonksiyon kaybı olması durumunda kanda üre ve kreatinin yükselebilir ve zamanla bulantı-kusmak, halsizlik, bilinç bozukluğu, koma, solunum baskılanması gibi durumlara yol açabilir.
Nasıl bir tedavi/girişim uygulanacak :
-
Lokal anestezi kullanılır. Yan taraftan, karın arka yan bölgesinden ciltten böbrek kistine uzanan bir idrar drenaj tüpü (nefrostomi kateteri) konarak kist sıvısının drenajı sağlanır. Girişimin şekli yukarıda tariflenmiştir.
-
Bu girişime alternatif olarak uygun ve seçilmiş vakalarda laparoskopik veya açık böbrek kist ameliyatı yapılabilir.
Hastanın girişimin şekli, zamanı, yan etkileri, başarı oranı ve başarıdan ne kastedildiği, girişim sonrası ile ilgili soruları :
Girişim önceden planlanmış olarak yapılır.
Girişime ait bazı olası komplikasyonlar mevcut olup bunlar ;
-
Operasyon sırasında vücudunuza verilen pozisyona bağlı olarak operasyondan sonra kas ağrıları olabilir.
-
Çok nadir büyük böbrek damarlarında veya retroperitondaki damarsal yapılarda yaralanma oluşabilir ve kanama olabilir. Bu durumda ek cerrahi girişim ve kan nakli gerekebilir
-
Çok nadir katater veya iğne kullanırken barsaklara zarar verilebilir ve cerrahi tedavi gerekebilir.
-
Kist sıvısı tüpün etrafından sızabilir ve sık sık pansuman ihtiyacı olabilir
-
İğne ya da katater yerinden çıkabilir .Yeniden yerleştirme işlemi gerekebilir.
-
Takılan kateterin yerinde olup olmadığının anlaşılabilmesi için kontrast madde verilerek film çekilmesine ihtiyaç olabilir.
İşlemin başarısı olarak kateterin böbrek kistine takılması ve kist sıvısının drenajının sağlanması olarak kabul edilir. Başarı oranı %100’e yakındır.
Girişimden önce hastanın dikkat etmesi gereken hususlar :
Aspirin ve aspirin türü ilaçlar girişimden bir hafta önce kesilmeli ve girişimden sonraki 1 haftaya kadar kullanılmamalıdır. Sakin olmalı doktorun dediklerini işlem sırasında dikkatlice dinlemelisiniz.
Girişimden sonra hastanın dikkat etmesi gereken hususlar :
-
Kist ablasyon tedavisi yapılana kadar nefrostomi kateterinin çıkmaması için çok dikkatli bir şekilde korumalısınız.
-
3 günde bir pansuman yaptırmalısınız.
-
Nefrostomi kateteri çekildikten sonra kontrollerinizi aksatmamalı ve size önerilen tarihlerde poliklinik kontrollerine gelmelisiniz. 4-6 hafta süre geçti ise böbrek kistiniz USG veya tomografi ile tekrar değerlendirilmesi için üroloji polikliniğine başvurunuz.