ERKEN BOŞALMA
Erken boşalma, hayatı tehdit eden bir durum olmamasına karşın seksüel özgüven kaybına, partner ve erkekte seksüel tatminde azalmaya ve hayat kalitesinde anlamlı bozulmaya yol açması nedeniyle önemli bir durumdur. Tarama çalışmaları verilerine göre görülme sıklığı %20-30 civarında olduğu bildirilmektedir. Erkek cinsel işlev bozukluklarının en sık rastlananı erken boşalmadır. Belki de erkeklerin % 50-60 ı bundan şikayetçidir. Ülkemizden yapılan çalışmalarda erken boşalma sıklığı %25.7 ile %36.5 olarak bulunmuştur. Penetrasyondan (penisin vajene girmesi) önce, penetrasyon esnasında veya hemen sonra minimal cinsel uyarı ile ve kişi istemeden önce, ısrarlı ve tekrarlayan şekilde meydana gelen, belirgin rahatsızlık veya kişiler arası ilişki zorluğuna yol açan meni gelmesi erken boşalma olarak tanımlanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre erken boşalma sevişmeden yeterince zevk alacak kadar boşalmayı geciktirememe durumudur.
Erken boşalma tedavisinde ilaçsız (davranışsal ve psikoseksüel tedaviler) ve çeşitli ilaçlarla değişik tedavi seçenekleri bulunmaktadır. İlaç tedavileri yöresel veya sistemik etkili ilaçlardır ve her gün veya sadece cinsel ilişki öncesi kullanılmaktadırlar. Genel olarak kullanılan ilaçlar serotonin geri emilimini bloke eden ilaçlar (SSRI) (Şekil 1), klomipramin, topikal anestezik ajanlar (şekil 2), fosfodiesteraz-5 enzimini bloke (PDE-5i) eden ilaçlar, tramodol (narkotik analjezik) ve alfa blokerlerdir.
Şekil 1 : Erken boşalmada ağızdan antidepresan ilaç kullanımı
Şekil 2 : Erken boşalmada haricen anestezik içeren jel kullanımı